Sunday, December 13, 2009

Cumartesi İzlenimleri

Süprizlerle dolu bir cumartesi günüydü diyebiliriz. İlginç skorlar ve büyük süprizler çıktı 90 dakikaların sonunda. Tam 6 maç beraberlikle sonuçlanırken, kazanan takımlarda 1-0'lık sonuçlarla hanelerine 3 puan yazdırdılar. İki maçı canlı olarak izleme şansım oldu dün.

Chelsea ile Everton'ı karşı karşıya getiren maç, günün en güzel ve en ilginç maçı oldu. Everton daha maçın başında Cech'in büyük hatasıyla öne geçti ama karşılarında tam anlamıyla bir Chelsea fırtınası buldular golden sonra. Sahanın tek hakimiydi Londra ekibi ve müthiş bir baskı kurdu rakibi üstünde. Everton ise iç saha maçlarının aksine, dışarıda çok daha kapalı oynayan bir takım olduğunu bir kez daha gösterdi dün. Evsahibi takım Anelka ve Drogba'nın birbirinden güzel golleriyle öne geçmeyi başardı. Gollerden sonra da üstünlük Chelsea'deydi ama futbolun ilahi kuralı yine girdi devreye ve atamayana attılar. Hemde 45+5'te. İnanılmaz bir savunma ve kaleci hatasıyla Everton bir kez daha eşitliği yakaladı. Golün adı bu kez Yakubu'ydu.

İkinci yarı yine Chelsea'nin gol arayışları ve Everton'ın direnmesiyle başladı. 59'da yine Drogba vardı sahnede ve 3-2'yi bulmayı başardı Londralılar. Ama 4'ü bulamamak ve oyunu biraz yavaşlatma isteği yine ters tepti. 63'te adı son günlerde Beşiktaş işe anılan Saha çıktı sahneye ve 3-3 oldu maç. Son yarım saatte ne yapıp edip kalesini savunmayı başardı Everton ve 1 puan çıkardı deplasmandan. Chelsea'yi savunma hataları yaktı demek mümkün. Everton tam bir deplasman takımı gibi oynayıp şansının da yardımıyla puan kurtarmayı başardı. Son haftalardaki oyunlarıyla ben herşeye rağmen hakettiklerini düşünüyorum bu puanı. Chelsea ise ufak bir yol kazası yaşadı diyebiliriz.

Televizyon başında ikinci izlediğim maçta Manchester United sahasında Aston Villa'yı ağırladı. Manchester son maçlarda sallandı sallandı, bu maçta onları yıkmak Martin O'Neill'ın öğrencilerine nasip oldu. Yıllar süren bir galibiyet hasretleri vardı Old Trafford'da ( sanırım 14 yıl ). Agbonlahor'un golüyle ilk yarının başlarında öne geçen Villa, gizliden gizliye oyunun hakimiydi aslında. O'Neill Premier Lig menajerlerinin en iyilerinden biri kesinlikle. Geldiği günden bu yana Aston Villa'ya bir oyun karakteri kazandırdı ve takım kötü oynasada asla kötü mücadele etmiyor, oyun disiplininden hiç ödün vermiyorlar. Dünde benzer işler oldu. Manchester baskı kurmaya çalıştığı dakikalarda çok dikkatliydi Villa ve tek toplarla çok güzel çıktılar sahalarından. İkinci yarının son 15 dakikasında baskıyı iyiden iyiye arttırdı United, 3 forvete döndüler, ortasahaya genç Gibson'ı aldılar ama olmadı. 10 kişilk Villa defansı müthiş kapalı bir savunmayla 3 puanı aldılar. United'ı eksikler çok fena vurdu bu maçta, Tottenham ve Wolfsburg maçlarında bu eksik kadro iyi işler yapmıştı ama tokadı dün yedi. Ferguson bakalım nasıl bir önlem alacak önümüzdeki maçlarda.

Haftanın en büyük süprizini gerçekleştiren bir diğer takımda Wolverhampton oldu. Maçın 3. dakikasında öne geçtileri Tottenham deplasmanında bu skoru korudular bitime kadar ve 3 puanı aldılar. Tottenham'a söyleyecek söz bulamıyorum, keşke Wigan maçında attıkları 9 golün 3-4 tanesini bu maça ayırsalardı demek geliyor içimden.

No comments:

Post a Comment